Hedeflerin Önemi

          Yaşadığımız baş döndürücü hayatımız ve bu hayatın içinde özellikle de yaz dönemlerine biriktirmeye çalıştığımız küçük molalar olan tatiller bizim çalışma amacımız haline geliyor. Sıklıkla kendime ve çevreme “Ne için çalışıyoruz?” sorusunu soruyorum. Bu soruyu  sorduktan sonra sanki cevabı bilmiyormusun gibi bir bakışla karşılaşıyor ve “tabi ki para için” ve “hayatımı sürdürmek için” cevaplarını alıyorum.

         Sohbet biraz daha uzayınca ya da ben farklı sorularla çevremdekileri sıkıştırmaya başlayınca cevaplar biraz daha karmaşık hale geliyor. Kimi tatil için, kimi çocukları için kimi ise sadece hayatın zevkini çıkarmak ve harcamak için, büyük bir kısım ise geleceğini düşünerek va çalışamayacağı günleri güvenceye almak için çalışıyor. Pek azımız hedeflerimiz için çalışıyoruz aslında. İş hayatı ya da özel hayat

İngilizce Öğrenme Klavuzu

“Ya, nasıl halledeceğiz şu İngilizce olayını? Başlayamadım bir türlü.”

”Hocam, var mı şöyle bildiğin iyi bir kurs? İngilizce’ye başlamam lazım hemen.”

”Liseden aslında iyi bir temelim var ama çoğunu unuttum. Özel ders mi alsam acaba?”

”Keşke evlenmeden önce dil öğrenme işini halletseydik. Şimdi vakit bulamıyorum.”

Ülkemizde yukarıdaki cümleleri kuran insan sayısı o kadar fazla, ve gerçekten dil öğrenebilen kişilerin sayısı o kadar az ki, ortaya çıkan tablo bir yerlerde mutlaka sorun olduğunun sinyallerini veriyor. Millet olarak İngilizceyle ilgili genetik bir problemimiz olmadığına göre, ya motivasyon sorunumuz var, ya da yöntemlerimiz yanlış. Peki, dil öğrenmeye karar veren bir kişi ne yapmalı? İşte bazı tavsiyeler…

• Öğrenmeye karar verin ve hemen başlayın. Kaç yıl süreceğini,

İdeal Mühendis

Prof. Dr. Mustafa AKKURT
Haziran ayının sonunda Mühendislik Fakülterleri yeni mezunlarını verdiler. Gözleri parıldayan, mezun olma sevincini yaşayan, bini aşan pırıl pırıl genç insanlarımız üretimde yerlerini almalarını bekliyorlar. Acaba onlar iş yerleri hakkında ne düşünüyorlar, iş yöneticileri onlar hakkında ne düşünüyorlar. Hiç kuşkusuz mühendisler teknolojileri uygulayan, geliştiren ve bu hususta araştırma yapan insanlardır. Bu bakımdan üretimi direkt etkilerler ve Ülke ekonomisine önemli katkılarda bulunurlar. Bu nedenle genç mühendislerin adına bu konuyu ele almakta yarar görüyorum.

Türkiye’de herhangi bir iş yeri yöneticisine genç mühendisler hakkında düşünceleri sorulursa,

Hızlı Okuma Teknikleri

      Karşımızda bir resim, şekil , karikatür gördüğümüzde onlara bakarız. Ancak yazı gördüğümüzde okuruz. Aslında ikisi arasında fark yoktur. Baktığımız resimleri görürüz  ve beyinonları inceler ve anlam verir. Yazıda da aslında bu durum çok benzerdir.

Hızlıokumamız için bazı şeylere dikkat etmemiz gerekmektedir. Bunlardan bahsedecek olursak;

Okuma işlemi göz ile beyin arasında gerçekleştirilmelidir. İnsanlar bazı gereksiz hareketlerle göz-beyin arasına lüzumsuz unsurlar sokmaktadır. Örneğin yazının sesli okunması sırasında göz ile beyin arasına ağız girer. Bundan dolayı okuma esnasında ağız, dil, dudak gibi organlarımızın kullanılmasına gerek yoktur. Bu organların

Yeni Mezunların CV’leri

              Kariyer portalları üzerinden çıktığım ilanlara gelen başvuruları incelediğimde yeni mezun arkadaşlarımın CV’lerinin çoğunda ortak bir nokta bulunmaktadır. CV’lerinde kişisel bilgiler, eğitim bilgileri ve referanslar dışında bir şey bulunmuyor. Sosyal medya üzerinden benimle iletişime geçen öğrencilerin ve yeni mezunların CV’mizde neler olmalı sorusuna buradan cevap vermeyi düşündüm. Böylelikle de daha geniş kitlelere ulaşmış oluruz.

Öncelikle kendimden örnek vermek istiyorum. Birçok kişi okul biter bitmez CV hazırlama sürecine girerken ben bu sürece üniversite birinci sınıfta başlamıştım. CV’mi dört yıl boyunca da güncelleyerek son haline ulaşmıştım. Yarım sayfayı bile bulmayan CV’im dört yıl sonunda 2-3 sayfalık bir hale girdi. Okul bittiğinde de şimdi nasıl CV hazırlayacağım diye dert etmemiştim.  Bunu tüm öğrencilere önerebilirim,

Mülakatı kim/kimler yapmalı?

      Günümüzde hala insan kaynakları departmanının sağlayacağı stratejik başarı göz ardı edildiğinden insan kaynakları departmanı her şirkette bulunmamaktadır.  Dolayısıyla da seçme ve yerleştirme sürecini kimi zaman şirketten herhangi birim yapabiliyor. Ya da bulunsa bile seçme ve yerleştirme sürecini yine başka birimlerden kişiler yürütebiliyor daha doğrusu bu işi başkasına devrebiliyorlar. Şirkette çalışacak tüm personel ile ilgili seçme ve yerleştirmeyi insan kaynakları departmanı yapmalı, pozisyon ayrımına gitmemeli, iş yükü olarak görmemelidir. Daha sürecin en başında işten kaytarma yapılırsa verimi en aza indirgemiş oluyorsunuz.

Mülakatı doğru kişilerin yapması gerekiyor. Bu süreci sohbet gibi düşünüp, o pozisyonla ilgili ilgisiz sorular sormak bir sanat değil aksine aday karşısında şirket imajnı zedeleyen bir süreç olmaktadır. Kulaktan dolma bilgilerle ya da rastgele sorularla doğru kişiyi işe almak mümkün değildir.

Mülakatı kim yapmalı kısmına gelirsek;

– Öncelikle insan kaynakları departmanından olan kişiler

– Sonrasında adayın bağlı olacağı departmandaki yöneticiler

– Son olarak da gerekli olduğu taktirde üst düzey yöneticiler

 

Kaynak: aydancag.com